BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Ufuk ATLIHAN
BİRİNCİ TRİMESTER PAPP-A DÜZEYLERİNİN PREEKLAMPSI İÇİN ROLÜ
 
Amaç: İlk trimesterde ölçülen PAPP-A değerinin preeklampsi öngörüsündeki rolünü araştırmaktır. 2018 0cak - 2020 Ocak arasında kliniğimizde takipte olan ve preeklampsi tanısı konan 84 hasta ile asemptomatik gebeliği olan 120 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmada çoğul gebelikler dışlanmıştır ve gebelik öncesi kronik hipertansiyonu olan ve bu nedenle ilaç kullanımı olan hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir. Gestasyonel yaşı belirlemede son adet tarihi (SAT) kullanılmıştır. Son adet tarihi saptanamayan hasta grubunda ise birinci trimester obstetrik ultrasonografi (USG) ile baş popo mesafe(CRL) ölçümü göz önüne alınarak belirlenmiştir. Tüm hastaların standardize edilmiş kombine tarama testi zamanı olarak kabul edilen 11 hafta ile 13 hafta 6 gün arasında, diğer bir yolla CRL ölçümlerinin 45-84 mm olduğu zaman diliminde PAPP-A düzeyleri ölçüldü. PAPP-A konsantrasyonları; CRL, gebelik kilosu, sigara öyküsü değişkenleri değerlendirilerek MoM değerleri hesaplandı. CRL ve NT ölçümleri ve majör fetal anomalilerinin saptanması için birinci düzey ultrason uygulaması yapıldı. Preeklampsi tanısında > 20. gebelik haftasında istirahat halinde ölçülen kan basıncı değerlerinde > 140/90 mm Hg ve >160/110 mm Hg saptanması halinde hafif ve şiddetli preeklampsi tanımlamasında kullanıldı. Tansiyon değerlerine ek olarak tanı kriterlerinin karşılanması amacıyla spot idrar ve 24 saatlik idrar toplandı. Spot idrarda +1 proteinüri veya 24 saatlik idrarda 300 mg/dl ve üzerinde protein tespit edilmesi ile preeklampsi tanısı koyuldu. Preeklampsi grubunda 24 hasta erken başlangıçlı preeklampsi, 60 hasta ise geç başlangıçlı preeklampsi tanısı ile takip edildi. Kombine tarama testindeki PAPP-A parametreleri ayrı ayrı incelendi. Bulgular: Preeklampsi grubunda sağlıklı hasta grubuna göre yaş ortalaması ve vücut kitle indeksleri (VKİ) yüksek saptanmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Sezaryen ile doğum oranı preeklampsi grubunda, sağlıklı hasta grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı düzeyde yüksek saptandı(p<0,05). Erken başlangıçlı preeklampsi ile geç başlangıçlı preeklampsi, kendi subgruplarında karşılaştırıldığı zaman erken başlangıçlı preeklampsi de sezeryan doğum oranları anlamlı düzeyde yüksek saptandı(p<0,05). Erken başlangıçlı preeklampsi ile geç başlangıçlı preeklampsi kendi subgruplarında karşılaştırıldığı zaman VKİ ve yaş ortalamalarında anlamlı bir fark saptanmadı. Erken başlangıçlı preeklampsi hastalarında SGA ve IUGR oranları kontrol grubuna göre anlamlı yüksek saptandı(p<0,05). Geç başlangıçlı preeklampsi hastalarında SGA ve IUGR oranlarında kontrol grubuna göre anlamlı bir fark saptanmadı. PAPP-A MoM değerleri ortalamaları incelendiğinde, geç başlangıçlı preeklampsi grubunda ve kontrol grubunda MoM değerleri erken başlangıçlı preeklampsi grubuna göre anlamlı yüksek saptandı(p<0,05). Geç başlangıçlı preeklampsi ile kontrol grubunun PAPP-A değerleri arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Sonuç: Preeklampsi gebelerde ciddi komplikasyonlarla ilişkili olan ve fetomaternal hayatı tehdit eden bir hastalık modalitesidir. Akut bir şekilde ortaya çıkan bu semptomlar bütününü öngörmek için kullanılan ortak ve net bir konsensus olmamasına rağmen, yardımcı birçok seçenek mevcuttur. Çalışmamızda PAPP-A düşüklüğünün erken preeklampsiyi öngörme amacıyla kullanılabileceğini gösteren veriler olmakla birlikte ek parametrelerin eklenmesi ve örneklem büyüklüğü daha fazla olan çalışmalara ihtiyaç vardır. ORCID NO: 0000-0002-2109-1373

Anahtar Kelimeler: 1.Trimestır, PAPP-A, Preeklampsi



 


Keywords: