BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Ezgi GÜNGÖRDÜ, Abdullah KAHRAMAN
COVID-19 İLİŞKİLİ POST-PNÖMONİK BÜL OLUŞUMU
 
COVID-19 ilişkili pnömoni gözlenen olgularda yaygın olarak bilateral periferal buzlu cam görüntüsü ve multilober ve subsegmental konsolidasyon görülmektedir. Bu hastalarda direkt grafide görülen kistik lezyon literatürde tanımlanmamış olup, BT’de görülen kistik hava bronkogramları bildirilmiştir. Biz de kliniğimizde takip ettiğimiz 58 yaşında erkek hastada COVID-19 pnömonisi sonrası akciğerde gelişen 3 tane dev bül olgumuzu sunmayı amaçladık. 58 yaşında erkek hasta dirençli ateş ve yaygın miyalji sebebiyle dış merkeze başvurmuş, 23.11.2020 tarihinde çekilen toraks BT sinde her iki akciğer parankim alanlarında periferal-subplevral alanlarda yoğun olmak üzere dağınık yerleşimli, birbirleri ile birleşme eğiliminde yamasal buzlu cam dansitesinde infiltrasyonlar gözlenmiş olup herhangi bir bül veya kist saptanmamıştır. Hasta COVID-19 ilişkili pnömoni ön tanısıyla yatırılarak tedaviye alınmıştır. Servis takibi sırasında rezervuarlı maskeyle 15 lt/dk oksijen tedavisine rağmen dispneik takipneik seyreden hasta yoğun bakıma kabul edilmiş. Servis takibi sırasında rezervuarlı maskeyle 15 lt/dk oksijen tedavisine rağmen dispneik takipneik seyreden hasta yoğun bakıma kabul edilmiş. Yaklaşık 60 gün devam eden yoğun bakım tedavisi süresince hastaya 6 doz anakinra, prednol 80 mg (30 gün boyunca verilip uygun şekilde kesilmiş), meropenem 14 gün verilmiş. Hastaya yüksek akımlı oksijen ve dönüşümlü bipap tedavisi uygulanmış ve prone pozisyona alınmıştır. Takipleri sırasında sağ akciğer apeks ve sol akciğer apeks ve bazalde yerleşen büller sebebiyle bipap tedavisi sonlandırılmıştır. Hasta ileri tetkik ve tedavi için kliniğimize 112 aracılığıyla devredilmiştir. Çekilen toraks BT sinde sağ akciğer üst ve orta lobda ve sol akciğerde büyüğü sol akciğer üst lobta subplevral yerleşimli 8x5x5 cm boyutlarında ve alt lobta subplevral yerleşimli 12x6x12 cm boyutlarında olmak üzere birkaç adet ince cidarlı post-pnömonik pnömatosel lehine değerlendirilen hava dansitesinde lezyonlar izlenmiştir. Ayrıca sağ akciğer üst lob apikal segmentte içerisinde hava-sıvı seviyelenmesinin izlendiği kontrast madde verilemediği için duvar kalınlığı net değerlendirilemeyen 7.5x4x5 cm boyutlarında kaviter lezyon mevcuttu. Hastadan balgam kültürü, balgamda mantar taranması ve galaktomannan gönderilmiştir. Hastaya meropenem 3 * 1 gr ve linezolid 20 * 600 mg antibiyoterapi başlanmıştır. Balgamda pseudomonas aeruginosa üremiş olup galaktomannan negatif gelmiştir. Göğüs cerrahisine konsülte edilen hastaya cerrahi müdahale gerekli görülmemiş olup hasta antibiyoterapisi tamamlandıktan sonra ev tipi oksijen konsantratörü ile evine şifa ile taburcu edilmiştir. COVID-19 öncesinde ve tanı anındaki akciğer grafileri ve toraks BT lerinde herhangi bir kistik akciğer lezyonu olmayan hastamızda tedavi sonrasında gelişen büllöz akciğer kistleri hem direkt grafide hem de BT de net olarak değerlendirilebilmektedir. Büllöz akciğerin gelişiminde mekanizma henüz ispat edilmemiş olup mekanik ventilatör uygulamasının etkisi olduğu düşünülmektedir. Subplevral olarak yerleşmiş olan büllöz yapılar spontan pnömotoraksın en önemli sebebi olarak görülmektedir (4). Kliniğimizde takip ettiğimiz hastalarda geçtiğimiz yıllara oranla artan bir oranda COVID enfeksiyonuna bağlı spontan pnömotoraks görmekteyiz. Sonuç olarak , COVID-19 pnömonisine bağlı akciğerde yaygın hasar oluşmakta olup büllöz kist formasyonun da artmasına sebep olmaktadır. Bu durumun yoğun bakımda gelişen spontan pnömotoraks gelişimine zemin hazırladığı kanısındayız. ORCID NO: 0000-0002-6050-9058, 0000-0002-5397-8841

Anahtar Kelimeler: COVID-19, ARDS, Pnömoni, Bül, Pnömatosel



 


Keywords: