BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Merve Nur ASLAN, Nilüfer ACAR TEK
POLİKİSTİK OVER SENDROMUNDA OBEZİTE İLE İLİŞKİLİ ADİPOZ DOKU DİSFONKSİYONU
 
Polikistik over sendromu (PKOS), tüm dünyada üreme çağındaki kadınları etkileyen en yaygın hastalıklardan biridir. PKOS’lu kadınlarda üreme (infertilite, hiperandrojenizm, hirsutizm) bozuklukları, metabolik (bozuk glukoz toleransı, insülin direnci, tip 2 diyabet (T2DM), olumsuz kardiyovasküler risk profilleri) bozukluklar ve psikolojik bazı bozukluklar (artan kaygı, depresyon ve kötüleşen yaşam kalitesi) görülmekle birlikte sağlıklı kadınlara kıyasla obezite ve merkezi obezite oluşma olasılığı daha yüksektir. PKOS ile obezite arasındaki yakın ilişki, PKOS'lu kadınların çoğunluğunun (%38-88) aşırı kilolu veya obez olduğunu ortaya koyan epidemiyolojik çalışmalarla desteklenmektedir. PKOS'lu kadınlar, insülin direnci ile güçlü bir şekilde ilişkili genişlemiş adipositler, artmış yağ kütlesi ile anormal morfolojiye sahip adipoz dokuya sahiptir. PKOS varlığında görülen androjen fazlalığının visseral yağ dokusunu artırmasındaki moleküler mekanizmayı açıklamak için çalışmalara ihtiyaç olsa da artan androjenin, APOBEC3b, CCNA2, ve PRC1’yi aktive ederek visseral preadipositlerin proliferasyonunu doğrudan artırabileceği gösterilmiştir. Lösin fermuar 1 ile etkileşen fosfotirozinin (APPL1) adiponektin sinyal yolu aracılığıyla lipid oksidasyonu ve insülin duyarlılığında önemli bir role sahiptir. Polikistik over sendromunu tamamıyla iyileştirecek bir tedavi bulunmamakla birlikte uygulanan tedaviler hastalık semptomlarına odaklı kişiye özgü olarak planlanmaktadır. Semptomları iyileştirmede yaşam tarzı değişikliği yani fiziksel aktivite ve beslenme önemli olarak görülmektedir. Vücut ağırlığı kaybında anlamlı değişiklikler sağlayan beslenme yaklaşımları ağırlık kaybı ile ilişkili PKOS bulgularında da anlamlı değişiklikler oluşturmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Adipoz Doku, Beslenme, Obezite, PKOS



 


Keywords: